21 Mayıs 2008 Çarşamba

21 MAYIS YIL DÖNÜMÜ

21 MAYIS YIL DÖNÜMÜ

ACI….
Evlattan sonra mı gelirdi vatanın ki?
Söker gibi topraktan
Fidanı,
Ağacı,
İnsanı söker miydi beşer?
Sökerdi
Sökerdi
Söktü….
Şimdi haritalarda
Özgür atların koştuğu her toprak parçasıdır vatan
Ey vatan diye yanan
Kavrulan…
Acıyı yanına alıp
Gittiği her coğrafyada
Karlı dağları
Çimenli kırları
Irmakları
Vatan saymaya çalışan
ACI…..

ÖZLEM
Bundan olsa gerek
Ağlamak,
Ki öyle ağlamış nesiller boyu
Gözlerinin küçücük kalması
Yüzüne çiller dolaması bundan
Bir atın yelesinden tutmamış
Terkisiz koşmamış dörtnala
Ve baharda cemreler düşmeden
Sevdiğine kavuşamamış
Oğlanlar,
Kızlar,
Akordeonun bitmez tınısı
Yıllardır kulaklarında
Sevda çalar
Sevda oynar
Sevda…
Sevda…
ÖZLEM….

SÜRGÜN
Ayrı kalmaktır,
Uzak düşmektir,
Ulaşamamaktır,
Sevdiğince,
Düşlediğince,
Hissettiğince,
Sana,
Bana,
Bize,
Ne dün,
Ne o gün,
Ne bugün
Nede yarın,
Kalbimizdeyse hala
Karlı dağları eriten sıcaklık
Elimizde,
Ellerimizdeyse,
Hala çamuru toprağın
Sabahları özgür yılkıların ayak sesleriyse bizi uyandıran
Ruhlarımıza,
Zihinlerimize,
Değil!!!
Bedenlerimize
SÜRGÜN….


ACI
Tekrar,
Tekrar,
Tekrar,
Nesiller boyu tekrar
Her doğumda yeniden
Bir tek uzak düştüğü bilen
Kalana kadar,
Tekrar,
Tekrar,
Tekrar,
ACI…

HÜZÜN
Hep taşınacak
Kolye, küpe, saat
Bu da bizim takımız bedenimize
Gözyaşı hep
Aşk şarkılarından sonra
Sevgilimiz kadar
HÜZÜN


ÖFKE
Duymadık,
Vatan bildik,
Yaşadığımız toprağı
Öldük,
Öldürdük,
Satmadık
Satılmadıkta kimseye,
Bu vatanı bölmedik
Bu toprağı paylaşmadık
Kimileri gibi
Kurşunun kahpesine sığınmadık hiç

HASRET
Kalmış çocuklarız
Anamızdan ayrı düşmüşüz
Sütümüzden kesilmişiz
Kırkımız çıkmadan
Ki kırk gün önce doğmuşuz anamızdan

ÖZGÜRLÜK
Düşünebilmektir
Düşlemektir,
Ve düşünen, düşleyenler,
Adını koyduğumuz kızıl saçlı bir çocuk olsun
ÖZGÜRLÜK

ÇOCUK
Kızıl saçlarını özgür rüzgârlara savur
İçtiğin sularda yıkan
Yıkandığın sulardan büyüsün
Yeniden ektiğin tohum
Adını unutma o ses sana lazım
Yüzünü unutma bırak rüzgârda dalgalansın
Bir türkü tuttur,
Islık gibi değil,
Sözüyle,
Özüyle bil,

Sonra sesine yankı bul
Kendinden,
Özünden,
Ayna bul yüzüne,
Ne sevdiğinin rahmindekinden ayrı bil
Yaşadığın toprağı,
Ne de ayrı tut özlemlerde ki vatanını,
Rahmine düştüğünden…
ÇOCUK….

Çağlar ŞAHİN

7 Mayıs 2008 Çarşamba

ÖFKE DENİZİ

Öfkelendikçe coşan denizim
Girdap girdap hapsettim seni içime
En derinime battın
Batık bir gemi gövdesisin
Yitik, unutulmuş, çürüyen
Ama hala öfkemin denizindesin

Kim bilir hangi baharın sonunda
Atarım seni içimden

Denizlerin gölgesi yoktur
Sesleri vardır (türkü söyler hasretten)

Ve bilmelisin
Her denizin en az iki kıyısı vardır

Çağlar ŞAHİN